24 Haziran 2016 Cuma

Çocuk Kitapları ve Büyüklere Masallar

Kendimi "annelik" konusunda eleştirdiğim bir çok şey var. Mesela çocuğuma brokoli çorbası pişirmediğim için iyi bir anne olamamış olabilirim. Kıyafetlerini her yıkamadan sonra ütülemeyi gereksiz bulmuş olabilirim. Anne sütünü daha fazla alsın diye ek gıdaya geç geçirmiş ya da her gün yıkarsan daha çabuk büyür dedikleri halde belki üşendiğimden belki de çabuk büyümesini istemediğimden bazen gün aşırı bazen de üç günde bir yıkamış olabilirim. Beslenmesini dakik ayarlara değil de karnının acıkma ayarına bağlamış da olabilirim. 

Ama bazı konularda da hassas davranıp tuzu, yağı ve tatlıyı ne kadar geç tanısa o kadar iyi diyerekten keskin sınırlar çizmiş de olabilirim. Bunlara bilgisayar, tablet, cep telefonu ve televizyon da dahil.

Çocuğumla birlikte geçirdiğimiz zamanları nasıl -kaliteli demeyeceğim- eğlenceli hale getirebilirim diye düşünürken, kendimi çocuk kitaplarına bakarken buldum. Gördükçe aldım, aldıkça okudum, okudukça sevdim ve sevdikçe mutlu oldum. 


Hatta hayallerimi süsleyen mutfak tereğini alıp, içine en sevdiğim tabaklarımı koymak yerine kızımın kitaplarını yerleştirdim. (Ulaşabileceği bir hizaya asmamanın tek sebebi henüz küçük olduğundan kancalara ya da raflara asılmasını istemediğimden. Montessori kitaplıkları çok beğenmeme rağmen, koyacak yer sıkıntısından dolayı bir süreliğine erteledim. Ama o tarz bir kitaplığı koyacak yerimiz olur olmaz, ben tereğime kızım da kitaplarına kolayca ulaşabileceği kitaplığına kavuşacak inşallah.)


Meğerse çocuk kitabı demek çocuğunla yan yana vakit geçirmek, eğlenmek, çocukla birlikte öğrenmek demekmiş. Her ne kadar aynı kitabı sırf sevdiği için defalarca okumak bazen sıkıcı olsa da ne yalan söyleyeyim ben çocuk kitaplarını çok sevdim. Hatta bazı serileri kendim için almış bile olabilirim. Öyle güzel çizimler var ki, bir sanat eserine bakar gibi bakıyorum. Öyle masum anlatımlar, öyle sevecen hikayeler var ki, ulan gerçek hayat çok acımasızsın dedirtiyor.


Ve bunları düşünürken, çocuğuna çocukken bir tek kitap bile okumamış, ders kitapları dışında bir tek kitap bile almamış ebeveynlerin "okusun da adam olsun" diye ironik bir beklenti içinde olmalarına da anlam veremiyorum. Akademik başarı ile insani başarıyı hep ayrı tutmamdan belki de.

Çocuğuma kitap alarak, ona kitap okuyarak onun kitap kurdu olmasını istemiyorum. İlerde büyüük adam olup çok paralar kazanması için de değil çabam. Kitap okumasını istiyorum çünkü oyuncaklardan, teknolojik oyalamalardan, mekanik hayatlardan medet ummadan kitaplarla vakit geçirmesini, araştırmasını, öğrenmesini istiyorum. Büyüdüğünde canı sıkıldığında çıkarıp çantasındaki bir kitabı iki satır okuyup kafasını dağıtmasını, etkilendiği kelimeleri/cümleleri bir yerlere not almasını, kimsenin üstünü çizmesine gerek kalmadan kendisinin önem verdiklerinin altını çizmesini istiyorum. En önemlisi de hayallerini okuduklarının, öğrendiklerinin şekillendirmesini istiyorum. 


Tıpkı benim, pastalarını kendimin pişirdiği bir cafe açma hayalimi, yıllar önce izlediğim bir filmde aklımda kalan görüntüye benzer, pastalarını kendimin pişirdiği, çocuklarla oyunların oynandığı, masalların anlatıldığı bir pastacı çocuk kitapçısı açma hayali ile yer değiştirmem gibi. 


Ve artık bu blogda kızıma okuduğum kitaplar ile masal tarifleri de olacak. Hem büyüklere hem de küçüklere..

12 yorum:

  1. merhabalar,

    mutfak tereğini kitaplık olarak kullanmak harika bir fikir bayıldım :)

    çocuğunuza okumak için çiftlik öyküleri serisini tavsiye ederim.

    biz her gece bir kaç kitabını okuyoruz oğluma...

    kitap okuyan nesiller dileğiyle...

    www.eceninhayati.blogspot.com.tr

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çiftlik öykülerini duymuştum. Seri kitapları ben de seviyorum. Dileğinize gönülden katılıyorum. Sevgiler..

      Sil
  2. Dilerim tüm anneler sizin gibi çocuklarına kitap sevgisi ile hayata adım attırır. Nefis tarifleriniz için kutlarım sizi

    YanıtlaSil
  3. Tereğin kitaplık hali çok hoşuma gitti. Benim de çok hevesim vardı tereklerde. Hayalinizi gerçekleştirirsiniz umarım bir gün. Harika bir yer olacağını düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmene çok sevindim. Hevesin varsa al bence. Hem nostaljik hem de sevimli bir hava katıyor. Çok teşekkür ederim, umarım gerçekleşir..

      Sil
  4. çok çok öp kokla benim için onu yaa bi dee brokoli çorbasına bayılırım yaaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deep senden mesaj gelmesi ne güzel yaaa.. Çok mutlu ettin beni valla. Öprerim koklarım merak etme :) brokoli çorbası mı? böööğğğğ

      Sil
    2. ayyyyy mutlu etcem tabii yaa, senin bekarlık günlerini de iyi hatırlıyom kiii, işyerin aynı mı ki yineee :)

      Sil
    3. Ne günlerdi di mi yaaa.. Haldır huldur blog yazar, yorum yazardık. Ben çok özlüyorum o günleri. Gerçi sen hala aynı hızda ve güzellikte yazıyorsun ama bize bir haller oldu. Instagram çıktı mertlik bozuldu sanki. Ama yok yok, ben hep diyorum, herkesin sosyal medyası vardır ama herkesin bloğu yoktur. İşyerim aynı.

      Sil
    4. blog en iyisi zaten. baksana, şimdi feyste sayfanı beğendim, baksana benim blogda var yanda benim feys ve insta filan yaa gelsenee instanı bulamadım ki :)

      Sil
    5. blog candır.. geldim geldim :)

      Sil

Değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...