25 Temmuz 2013 Perşembe

Portakal-Mandalina Reçelinin Mevsimi Geçti Ama Sen Hiç Geçmeyeceksin Buketim..


Mevsim kış.. Aylardan Ocak. Buket yeni ameliyat olmuş, yoğun bakımda. Ve yoğun bakımda uyuyan bir güzel.. 

Günlerce uyanmadı. Doktorlar, ameliyattan çıkmasını bile mucize olarak gördüklerinden, çok da umut verici sözler söylemediler.

Her gün hastaneye gidiyordum. Ya öğle tatilinde ya da akşam iş çıkışı. Buket'i göstermiyorlardı ama annesini, arkadaşlarını görmek bile onu görmek gibi geliyordu. 

Ne yapardı o kız yoğun bakımda? Uyurken ne düşünürdü? Rüya görür müydü? Yatmaktan yaraları olduğunu duyduk, canı yanıyor muydu acaba? Merak ediyordum. Umutla bekleyiş bazen umutsuzluğa, bazen de isyana dönüşüyordu bekleyenlerde. Allah kimseye böyle bekleyiş göstermesin, gösterene de bolca sabır versin.

Buket yoğun bakımda uyurken, bir gece rüyamda portakal reçeli gördüm. Öyle portakal reçelini çok seven biri değilimdir, sürekli evimizde pişen bir reçel hiç değildir. Sabah rüyamı anneme anlattım. Hayır olsun dedi. Nedendir bilmem, o an belki Buket'in canı istemiştir diye düşündük. Baktım evde 2 portakal  var, biraz da mandalina. İkisiyle reçeli yaptım. 1 kavanoz çıktı. Evdekileri de tembihledim sakın yemeyin diye. 

20 günün sonunda, Buket uyanmaya başladı ve odasına aldılar. Yoğun bakımdayken solunumu yetersiz olduğundan boğazından delik açmışlardı, o yüzden konuşurken yavaş ve kısık sesle konuşuyordu. Buna da şükür dedik. Yanına gittiğim bir gün, ya kızım yoğun bakımdayken neler geçiyordu aklından, merak ediyorum anlatsana, rüya falan gördün mü dedim. Ohooo neler neler gördüm kızım, rüyamda portakal reçeli bile gördüm dedi kısık sesiyle. Zınk diye kalakaldım ve ben de gördüğüm rüyayı anlattım. Yakın temas yasak olmasına rağmen elimi tutup öptü. Derhal getiriyorsun o reçeli dedi bana. Şimdi olmaz, biraz daha iyileş, eve çık oraya getiricem dedim.

Biraz daha iyileşti, eve de çıktı ama bir türlü reçeli götürmek kısmet olmadı. Sonra tekrar rahatsızlandı, solunum ve kalp yetmezliği başladı ve yeniden hastaneye yattı. Artık kalp nakli gerekiyordu. O günleri ne hatırlamak ne de anlatmak istiyorum. Karşınızda kardeşiniz gibi gördüğünüz can dostunuz, çocukluk arkadaşınız, gençliğiniz eriyip gidiyor ve siz onu mutlu etmek için, hastalığının ciddi birşey olmadığını söylüyor ve iyileşeceksin bunu mu yenemeyeceksin kızım diye gaz verip duruyorsunuz. 

Yanında refakatçi olarak kaldığım günlerin birinde benden tuzsuz poğaça istedi. Yaptım götürdüm. Ve yine portakal reçelini unuttum. Bir güzel fırçadan sonra akıllandım ve tamam ya yarın getiriyorum deyip ertesi gün kendimce paketleyip hastaneye götürdüm.


Aman ha güvenliğe sakın kaptırma sözlerini defalarca duyduğumdan, hastaneye girerken yaptığım yiyecek saklama metodları en kral tarihi eser kaçakçılarında bile yoktur. X-ray cihazları bile bir zaman sonra, seninle uğraşamıycam demiş olmalıki gayet rahat bir şekilde yiyecekleri odaya sokuyordum.

Reçelimin tadı nasıldı hiç bilmiyorum ama Buket çok beğendi. Taneleri bitince de teyzesi şerbetini yoğurda katıp yedirmiş. 

Çok istemiştim bu tarifi Buket'in de okumasını. Altına yorum yazmasını. Ama Buketim artık cennette.. 

MALZEMELER:
2 adet portakal
6 adet mandalina
2 su bardağı toz şeker
2 su bardağı su
1 su bardağı portakal suyu
Yarım limonun suyu
6 adet karanfil

YAPILIŞI:
  • Portakalları ve mandalinaları iyice yıkayıp kabuklarını soyun.
  • Kabukları küp küp  doğrayıp, üzerini örtecek kadar suyla yumuşayana kadar yaklaşık 20 dakika haşlayın. (Ben kabukları ipe dizdim) 
  • Bir kere haşlayıp suyunu süzün. 
  • Bir tencerede şekeri, suyu ve portakal suyunu sürekli karıştırarak kaynatın. 
  • Şurup kıvamına gelince haşladığınız portakal ve mandalina kabuklarını iplerinden çıkarmadan ekleyin. 
  • Yaklaşık 45 dakika kadar orta ateşte kaynatın. 
  • En son yarım limon suyunu ve karanfilleri de ekleyip 10 dakika daha kaynatın. Altını kapatıp reçeli kavanoza boşaltın. (Reçel soğudukça koyulaşıp, kıvamını buluyor. )
Afiyet şeker olsun..

18 yorum:

  1. Tarif tatlı ama hikaye acı :( Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun. Sevenlerine de sabır versin Allah...

    YanıtlaSil
  2. :( Çok üzüldüm okuyunca
    Ama arkasında onu bu kadar candan seven bir arkdaşının olması onu böyle güzel bir şekilde yad etmesi çok güzel
    Yeri mekanı Cennet olsun

    YanıtlaSil
  3. Birbirini çok seven insanların aynı şeyleri hissettiği, istediği oluyor Neslim. Bu ortak rüyanızda olduğu gibi. Okurken çok garip oldum, çok duygulandım. Neler hissetti, neler yaşadı kimbilir o günlerde :( Allaha şükürki yanında onu senin gibi sevenleri varmış canım benim.
    Allah rahmet etsin, ben inanıyorum kaybettiğimiz herkesin bizi beklediği bir yer var.

    YanıtlaSil
  4. Ebru Bayrak; amin öyle olsun inşallah. Çok sağolun..

    YanıtlaSil
  5. Pumpilinin mutfağı; üzmek istemezdim sizleri. Arkasında o kadar çok seveni varki.. Mekanı eminim cennettir..

    YanıtlaSil
  6. Aslım; kesinlikle inanıyorum buna. Bir anda aynı şeyleri hissedebiliyoruz. Çok sağol canım benim. Allah binlerce kez rahmet etsin..

    YanıtlaSil
  7. Bunu okuyupta göz yaşlarıma hakim olmak çok zor, Allah rahmet eylesin sabır versin sevenlerine

    YanıtlaSil
  8. Cafe Mercimek (Nihal); duygularıma ortak olduğunuz için sağolun..

    YanıtlaSil
  9. Çok kötü oldum tüylerim ürperdi nasılda zor günlermiş...
    Hele ikinizinde aynı rüyayı görmesi çok ilginç böyle şeyler olabiliyor demek ki aranızda kuvvetli bir empati oluşmuş.. Reçelini çok güzel paketlemişsin iyiki Buket yiyebilmi yoksa unuttuğun için hep vicdan azabı çekerdin..
    Nur için de yatsın Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun....
    Bundan sonra ne zaman portakal reçeli görsem aklıma bu hikaye gelecektir....:(

    YanıtlaSil
  10. Yıldız Çalışkan; iyiki Buket yiyebilmiş diyorum ben de. Yoksa vicdan azabım hiç bitmezdi. Çok sağolun Yıldız Hanım. Ben de artık her portakal reçeli gördüğümde, duyduğumda hep Buketimi hatırlıycam.

    YanıtlaSil
  11. :( gözlerim dolarak okudum, başınız sağolsun...

    YanıtlaSil
  12. Etkileyici bir yazı olmuş. Yazıyı okurken acaba yiyebilecek mi inşallah yiyebilir dedim içimden. İyi ki de yiyebilmiş onun için yaptığınız reçeli.

    Ahiret hayatında da sevdiğimiz dostlarla beraber olabilme imkanı bizlere sunulmuş çok şükür ki. Yoksa bu acılara dayanmak imkansız olurdu. Rabbim mekanını cennet eylesin.

    YanıtlaSil
  13. Mutfak kimyası; yiyemeseydi çok üzülürdüm inanın. Dedikleriniz çok doğru. Ahirette tüm sevdiklerimizle kavuşma ümidi acılarımızı hafifletiyor belki de. Çok iyi bir insandı, cennette olduğundan eminim. Çok sağolun..

    YanıtlaSil
  14. Bu postuna çok zor yorum yazıyorum canım :( Hatta yazamıyorum. Mekanı cennet olsun inşallah..

    YanıtlaSil
  15. Ahum; biliyorum, zor yazmak. Amin öyle olsun inşallah..

    YanıtlaSil
  16. Okurken bogazim dugumlendi.. Allah rahmet etsin.. Olumu gozunun onunde bir baskasinda yasamak hayatin en zor anidir.

    Azda olsa yemis ya cok sevindim buna..

    YanıtlaSil
  17. Mutfak dili; okumak zorken o anları yaşamak daha bir zor. Neyseki yedi, yoksa vicdanım beni yerdi.

    YanıtlaSil

Değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...