Öncelikle Allah tüm anneleri ve yavrularını hem bu dünyada hem de öbür dünyada korusun, isteyen her kadına da anneliği hayırlısıyla nasip etsin inşallah..
Ne zaman annemin benim için yaptığı her hangi bir şey bana tuhaf gelse annemden hep aynı şeyi duyardım: “Anne ol ki göresin!”
Allah Allah anne olunca noluyor ki acaba diyordum. Ne
değişiyor ki?
♥
Bir kere kafa normal çalışmıyormuş artık. Ve en ilginci normal çalışması beklense bile bundan sonrası için mümkün değilmiş. En sabırsızı bile sabırlı yapıyormuş annelik. Uykusuzluğa asla dayanamam diyeni bile hizaya getiriyormuş. Gece birkaç saat uyumayla (o da bölük pörçük) tüm günü çılgın bir tempoyla geçirmeyi sağlatıyormuş.
Annenizin sık sık size söylediği “Kurban olurum” cümlesi
artık itici gelmiyormuş. Hatta siz daha fazla söylemeye başlıyormuşsunuz bu
cümleyi. O minicik ağız, küçücük tabaktaki ufacık porsiyonu bitirince
üzerinizden fil kalkmış gibi oluyormuş. Pırt yaptığında dünyanın en güzel
senfonisini duymuş gibi gülümsüyor, kakasını yapınca “Yaşasııııın sindirim sistemi çalışıyor” diye
seviniyormuşsunuz içten içe. Tartıya çıktığınızda fazla gelen kilolarınız sizi
ne kadar üzüyorsa, onun aldığı gramlar “Olleyyy” diye sevinmenize yetiyormuş.
Kaç yaşında anne olursanız olun, bebeğiniz doğduğunda siz de
yeniden dünyaya geliyormuşsunuz. Onun ayı kadar ay, yaşı kadar yaş yaşamış
oluyormuşsunuz.
♥
Anne olan arkadaşlarınıza, her fırsatta kafanızdaki deli
soruları bir bir soruyor, hele ki acemilik de varsa, soruların ardı arkası
kesilmiyormuş. Çocuksuz arkadaşlarınıza bir yerden sonra artık çekilmez
geliyormuşsunuz.
Google hazretleri neredeyse tamamen size ve bebeğinize hizmet ediyormuş. Yüzlerce bilgiyi ve yorumu eleyip
en işinize yararları bulmak her kişinin işi değilmiş.
Eskiden evde yemek olmaması çok büyük sıkıntı yaratmazken,
bebek olunca “Acaba ne pişirsem de cellocan da yese?” diye sorularla
geziyormuşsunuz tüm gün. Yemekler daha yağsız ve tuzsuz, buna rağmen sofralar
daha neşeli ve kalabalık oluyormuş. Çünkü bir bebekle sofraya oturmak, en az 10
kişinin talan ettiği masaya bedelmiş.
Evler daha sade ama bir o kadar da dağınıkken bile, oyuncak sepetini
gün içerisinde 25 defa, çekmecelerin içindekileri 15 defa yerleştirmek
yormuyormuş artık.
Küçülmüş kıyafetleri kaldırırken öpüp koklamanın, birkaç
damla gözyaşına sebep olmasıymış.
Televizyon kumandasında, gözlük kabında, terliklerde ne
bulduklarını anlamaya çalışmakmış annelik.
♥
Yavrusunu emziren, anaçlık yapan kedi ya da köpek videosu
izlemek salya sümük ağlatmaya yetiyormuş.
Sokakta yavrusuyla dilenen dilencinin önündeki biberonun
içine çaktırmadan bakıp “Acaba içindeki anne sütü mü? Anne sütüyse fazla
beklemez, bakteri üremeden içirse bari bebesine” diye kafadaki deli sorularla para
vermekmiş her dilenciye.
Eşini daha çok sevmekmiş. Önce Allaha, sonra da sevdiğin
adama şükretmekmiş.
Daha 11 aylıkken, 4 yaşına geldiğinde kreşte müsamere
yaptıklarını, oyun bitince sahnede izleyenleri selamladığını ve senin
onu Oscar almış gibi ayakta alkışlarken gözyaşlarına boğulduğunu hayal etmekmiş. Hatta bu hayali kurarken bile gözlerinin dolmasıymış.
“Ya yetemezsem?” korkusunu hep içinde taşımakmış. “Ya bana bir
şey olursa yavrum napar?” paranoyasıyla birlikte yaşamayı öğrenmekmiş.
İçgüdüsel şeyler dışında, öğrenilen de bir şeymiş annelik.
Evde faydalı aktivite yaptıracam diye Montessori’yi yalayıp
yutmakmış.
♥
Her gün fotoğraflarına bakıp, hiç büyümeyecek sandığını büyümüş
bulmakmış.
Başkalarının uyuz davranışlarını artık görmezden
gelmekmiş annelik. Allahtan daha çok korkmak, “Aman kötülük gelmesin” diye
belaya bulaşmamakmış.
Nazara inanmak, kem gözden sakınmak, kendin severken bile
okuyup üflemekmiş annelik..
Uyutmaya çalışırken “Nolursun uyu” diye dua etmek,
uyuduğunda yatağına koymaya kıyamayıp kucağında kokusunu içine çekmekmiş.
Dişi çıktığında “Acaba duymayan kalmış mıdır?” diye merak
etmekmiş.
Kimsenin anlamadığı, sadece ikinizin arasında olan bir dille
anlaşmakmış.
İlk söylediği kelime “Baba” olduğunda önce içerlenmek,
sonrasında “Olsun konuştu ya” diye sevinmek, devamında yine içerlenmekmiş.
Lambadan cin çıksa ve bir dilek hakkın var dese “Sadece 1
gün hiç uyanmadan uyumak istiyorum”u dilemek ve hemen sonrasında “Yok yok
vazgeçtim, yavrum hiç uyanmadan uyusun” diye çevirmekmiş.
♥
Peki bütün bunları yaparken kolay mıymış annelik?
Zormuş.. Hem de zorluğu tarif edilemeyecek bir boyutta
zormuş.
Yine de bütün zorluklara rağmen, her an varlığı için şükretmek ve her gün yenileyen bir
enerjiyle serüvene devam etmekmiş.
Anneni daha çok anladığın, hatta anneni artık anladığın bir şeymiş
annelik…
Annelik delilik halleri diyorlar Neslim çok doğru bence. Nice çılgın anne gördüm, ömrünün sonuna kadar asla bıkmayacağın onun için her şeyi yapabileceğin hayattaki en büyük Aşk ve Kalp ağrısı.
YanıtlaSilanne olmadan hiçbirşey anlaşılmıyor hakkaten vakti zamanında anneme bu lafı için cok kızardım ama şimdi aklıma geldikce gidip sarılıyorum :)
YanıtlaSilAslım; annelik kesinlikle akıllı işi değil :) ama dediğin çok doğru hayatta asla bıkılmayacak da bir şey..
YanıtlaSilGülşahcım; ben de şimdi anlayanlardanım. Annenin ellerinden, senin de yanaklarından öpüyorum..
YanıtlaSilYolun başında olmasına rağmen,o kadar güzel ve bir o kadar da gerçekleri ifade etmişsin ki kutlarım..Bebişin ve eşinle hep sevgiyle şefkatle dolu sağlıklı günler dilerim.
YanıtlaSilHikayelerdir geriye kalan; canım çok teşekkür ederim. Sanırım annelik yolunun başı var ama sonu yok :) ben de sana sağlıklı ve huzur dolu günler diliyorum..
YanıtlaSilMerhabalar.
YanıtlaSilBen de annemin bir erkek çocuğu olarak annemi anladığım da anneliğin ne demek olduğunu anladım. Ve bunu eşimde ve kız çocuğum da anladıktan sonra, tüm annelerin aynı olduğunu anladım. Bu bağlamda tüm erkeklerden de kendilerini karınlarında taşıyan annelerine gösterdikleri saygının tüm annelere yansımasını istiyorum.
Selam ve dualarımla.
Recep Altun; bir erkek ve baba olarak anneliği anlamış olmanızı hayranlıkla takdir ediyorum Recep Bey. İsteğinize de gönülden katılıyorum. Dualarınızda her zaman yer almak dileğiyle..
YanıtlaSilDuygularını ne kadar güzel dile getirmişsin. Her sözün altına imzamı atarım. Muhteşem bir duygu. Erkekler ne kadar üstün olduklarını iddia ederse etsinler Allah'ın kadına bahşettiği bu duygunun üzerine hiç bir üstünlük olabileceğini sanmıyorum.
YanıtlaSilUzunca ara vermişsin, kuzunla ilgilenirken zor oluyordur. O miss kokulu kuzuyu sevgiyle öpüyorum.
Bülbülün Yeri; teşekkür ediyorum Birgül Ablacım. Kesinlikle muhteşem bir duygu(ymuş).. Yaşamadan anlayamıyor insan. Allah isteyen herkese hayırlısıyla versin. Uzunca bir ara verdim evet. Yazmak, okumak, paylaşmak istiyorum ama bazen istediğim gibi mümkün olmuyor. Kendime söz verdim, bloğumu ihmal etmek yok artık.. Mis kokulu kuzumu senin için öpücem..
YanıtlaSilÇok fena haklısın:)
YanıtlaSilO kadar haklısın ki
YanıtlaSilReyhane; sanırım anne olduktan sonra daha çok hakverdiğimiz birşey annelik..
YanıtlaSilıkınızı de o kadar cok sevıyorum kı
YanıtlaSilÖykücüm; ben de seni çok seviyorum. İnan kızım da tanısa o da çok sever..
YanıtlaSil