İtalyan Kurabiye Kursu (Biscotti) ve Peperoncino

Eğer Ankara'da yaşıyorsanız ve İtalyan mutfağına merakınız varsa, gideceğiniz tek yer Peperoncino olmalı. İster yemek yemek için, isterse İtalyan mutfağını öğrenmek için.

Bu aralar İtalyan mutfağına merak sarmış olan ben, Elif'in tavsiyesiyle hafta sonu Biscotti (İtalyanların meşhur kurabiyeleri oluyor) kursuna gittim. Ablam, Elif ve Dilara ile acayip eğlenceli hale gelen kurs, İtalyan şefimizle daha da keyifli oldu.

Öncelikle restorandan biraz bahsedeyim..

İçeri girer girmez lüks ama sevimli bir atmosferin içine dalıyorsunuz. Bir duvar komple İtalyan şarapları ile dekore edilmiş. Duvarlarda İtalya'nın meşhur yerlerinin resimleri, Sophia Loren'den tutun da Monica Bellucci'ye varana kadar ünlü İtalyan yıldızlarının fotoğrafları var. Duvarda Madonna'nın fotoğrafını görünce ne alaka dedim. Meğer babası İtalyan asıllıymış. Kursun başlama saatinden önce gittiğimiz için etrafı detaylı inceleme ve merak ettiklerimi çalışanlara sorma şansım oldu.

Restoranın sahibi olan şef Milano'lu Daniel Evangelista. Çok sempatik ve mutfağını okula çevirmiş birisi. Farklı ülkelerde, farklı kültürlerin mutfaklarında edindiği yirmi yılı aşkın bir tecrübesi var. 11 yıldır Türkiye'de yaşıyor ve gayet güzel Türkçe konuşuyor. 

Futbol oynarken ayağını kırdığı için şimdilik ayağı alçıda ve geçici olarak tekerlekli sandalye kullanıyor. Buna rağmen enerjisi ve neşesi yerinde..

Daniel şef, Pazar günleri sabah saat 11:30'da TRT Music kanalında Daniel'in Ritmi isimli programı yapıyormuş. Henüz izlemedim ama izlenmeli ve eğlenmeli bence :) Ayrıca restoranında da gitar çalıp şarkı söylediği duyumlarımız arasında..

Gelelim biscotti kursuna..

Kurs için çok ferah ve rahat kullanım alanı olan bir yeri ayırmışlar. Malzemeler, mutfaktaki çalışanlar tarafından gramajlarına göre hazırlanıp hepimize ayrı ayrı dağıtıldı. Şefimiz kurabiyelerde tereyağı kullanıyor. Yemeklerde ise zeytinyağı.

Dört çeşit kurabiye yaptık. Kakaolu, limonlu, bademli ve kahveli. Kurabiyelerin tariflerini şimdi vermeyeceğim. Tekrar yapıp hatta belki kendimden de birşeyler katıp tariflerini öyle vereceğim. Ama şunu söyleyebilirim. Daha önce bu kadar lezzetli kurabiyeler yememiştim. 

Ders bittikten sonra bize kendi yaptıkları makarnadan ve İtalya'dan özel gelen şaraplarından ikram ettiler. Fotoğrafta gördüğünüz Leon, benim tarif defterim oluyor :)

Peperoncino'nun çalışanları ise, işini çok iyi yapan ve canayakın kişiler. Bu arada işyerimizin karşısında olan ve çok sık gittiğimiz bir cafe var. Oranın yemeklerine bayılırdım. Hatta mutfağa inip aşçısıyla tanışmıştım. Merve adında çok genç ve yetenekli bir aşçıydı. Sonrasında duyduk ki bir İtalyan restoranında çalışmaya başlamış. Meğer orası burasıymış.

Çok eğlenceli bir kurs, lezzetli makarna ile şarap ve sempatik şefimizle çok güzel bir gün geçirdik. Şefe, mutfağında hiç para almadan çalışmak istediğimi söylediğimde çalışanlardan biri hemen atlayıp, sırada bekleyen 140 tane stajyer olduğunu söyledi.

Eve gelir gelmez kurabiyelerimizi cam kavanoza doldurup hayran hayran seyrettim. Ertesi gün evde çalışmak zorunda olduğumdan makarna sosları kursuna gidemedim ve ablamı gönderdim. O da çok güzel geçmiş. Sırada ekmek yapımı var.

Bugüne kadar hep, küçük bir cafem olsun, mutfağında ben çalışayım, diğer çalışanlar da arkadaşlarım olsun isterdim. Daniel şefi ve restoranını tanıdıktan sonra öyle imrendimki, dilerim birgün benim de mutfağımı okula çevirdiğim bir restoranım olur..