Oldum olası fanus içinde belli kurallar çerçevesinde büyütülen
çocuklara acımışımdır. Ve bu yetiştirme
biçimini otoriteymiş gibi uygulayanlara ve etrafa yayanlara da içten içe
kızmışımdır.
Kızım doğduğundan itibaren ben de bir takım kurallara uymaya
çalıştım ve hatta bazılarına uymak zorunda bırakıldım. Bebek bakımı,
beslenmesi, uyku düzeni ile ilgili internette sayısız araştırma yaptım,
sayfalarca makale okudum. Forumları takip ettim. Yorumlardan pay çıkarmaya
çalıştım. Bebeği olan her anneye tanıyayım tanımayayım koala gibi yapışıp
sorular sordum. Nadiren gittiğimiz çocuk doktorlarının söylediklerinin tamamını
kafama yazdım ama hepsini uygulamadım. Büyüklerimin tecrübelerini dinledim ama bazıları
bir kulağımdan girip öbüründen çıktı. Ve sonunda bana ve kızıma uymayan
yöntemleri teker teker eledim ve kendi yöntemlerimi geliştirmeye başladım.
Anne sütünün yeterli olmadığı durumlarda verilen mamalarda
tek tipe bağlı kalmamaya çalıştım. Kızımın damak zevkine ve yemek istememe
tercihine saygı duyup çoğu mamayı paketini açıp bir sefer kullandıktan sonra
çöpe atmak zorunda kaldım. Neredeyse bütün mama firmalarına mail atıp numune
istedim. Ama yine de bir mamayı sevdiğinde hep aynı mamayı yememesine özen
gösterdim. Ufak tefek kurnazlıklarla birkaç mamayı birbirine karıştırıp kendime
özgü karışımlar hazırladım. Ama bu karışımlarım asla yumurtayla peyniri
karıştırmak, sırf beslensin diye yiyecekleri bulamaç haline getirip yedirmek
olmadı. Tabakta duruşuna, rengine ve kokusuna tahammül edemediğim hiçbir şeyi
kızıma yedirmedim. Birey olma özgürlüğünü kullanıp ağzını kitleyen bir minnağa
sırf o tabak bitecek diye zorla yemek yedirmedim. O tabak çoğunlukla bitti ama
farklı aralıklarla.
Beslenme ile ilgili başlarda sabit fikirlerim olsa da onları
da kırmaya başladım. Sadece şeker, tuz ve yağ konusunda direnişim hayat boyu
devam edecek. Onun dışında bebek beslenmesinde mutlak doğrulara bağlı kalmadım.
Aklıma ve mantığıma uyan her fikri otorite kabul ettim. Uygulanabilir olduğunu
gördükçe de kendi doğrum haline getirdim.
Ek gıdaya geçildiğinde uygulanan
yöntemleri öncelikle merak, heyecan ve sabırla takip ettim. Sonrasında herkes
aynı şeyi yapıyorsa fabrikasyon damak tatlı bireyler yetişir diye o yöntemlerden
de uzaklaştım.
Çocuk büyütmekle, sağlıklı ve mutlu çocuk büyütmenin
ayrımını çok şükür deneme yanılma yöntemine başvurmadan öğrenmeye başladım. Biz
nasıl büyüdüysek o da öyle büyür, eskiden şunlar bunlar mı vardı söylemleri
bana itici geldiği kadar kendi yöntemlerime daha da bağlanmamı sağladı.
Falancanın anneliğini, filancanın yaptıklarını kendimize örnek almış olsaydık dokuz
on çocuk doğurmuş kadınlar hepimizin idolü olurdu diye düşündüm.
Uygulamalarımda iki şey kıstasım oldu. Birincisi çocuğum
sağlıklı mı, ikincisi çocuğum mutlu mu? İkisinden de olumlu cevap aldıysam, ne kızımın
aldığı az kilo, ne de yumurtanın sarısının sekizde birini değil de yumurtayı
kaşığın ucuyla vermem umrumda oldu.
Benzer uygulamaları uyku düzeninde de oluşturmaya çalıştım.
Henüz düzenli uyuyan bir kızım yok ama doğduğu günden itibaren ayakta
sallanmasına ve hatta beşiğinin minicik sallanmasına bile karşı çıktım, engel
oldum. O an bebeğe bakana sağlanmış bir kolaylığın, bebeğin ve ebeveynlerinin
tüm hayatını etkileyebilecek her türlü alışkanlığın karşısında durdum.
Hamileyken bebek beslenmesi ve bakımı ile ilgili tesadüfen
katıldığım bir konferansta, çocuk
doktorunun sunumundaki son vurguyu hayatıma yerleştirdim. “Annelik; sadece
yemek yedirmek, üşütmemek, hasta etmemek değildir. Annelik; bebeğin
ihtiyaçlarına hızlı, doğru ve sakin adaptasyon gösterebilme, yanıt verebilme
halidir.”
Yaşadıklarımın ve hislerimin beni yönlendirmesiyle anladımki
annelik -içgüdüsel faktörler hariç- öğrenilen bir şeymiş. Her anne ve her bebek
başlı başına bir varoluşmuş. A tipine uyan yöntem B tipine uymayabiliyormuş. Kendini
ve bebeğini tanıyan ve akıl yürütebilen her anne, en uygun yöntemi kendisi
geliştirebiliyormuş. Genel kabul görmüş doğrular bile bazı bireylerde eğreti
durabiliyormuş. O yüzden kalıplara bağlı kalana da kalmayana da saygı duymak
gerekiyormuş.
Yazıyı bebe bisküvisine nasıl bağlayacağım bilemedim ama dedim
ya şeker, tuz ve yağ konusunda direnişim hayat boyu devam edeceği için,
bebekler için satılan bebe bisküvilerinin içeriğine baktığımda şeker ve glikoz
şurubunu görünce bisküvimi neden kendim yapmayayım dedim. Zaten belli bir
yaştan sonra yemesini istemediğimiz şeyleri arkadaşları yiyor diye ya da
etrafında gördüğü için yiyeceğinden, en azından şimdilik o minik bedenine –kendimce
zararlı gördüğüm şeyler- girmesin istedim. Daha önce Leyla’da gördüğüm tarife çoğunlukla
bağlı kalarak tamamen ana eli değmiş, kıyır kıyır, yedirirken gönlümün rahat
ettiği bisküviler yaptım.
MALZEMELER:
2 çay bardağı tam buğday unu (ben kepekli karışık kullandım)
2 çay bardağı pirinç unu
2/3 çay bardağı irmik
4 yemek kaşığı tuzsuz tereyağı (tepeleme olmasın)
3 yemek kaşığı üzüm pekmezi (ben harnup pekmezi kullandım)
1 çay bardağı ev yoğurdu
Önemli Uyarı: Çocuk doktorumuzun uyarısı ile ve yaptığım araştırmalar sonucu pekmezin ısıya maruz kaldığında zararlı olabileceği kanısına vardım. O yüzden pekmez yerine bal konulabilir.
2 çay bardağı tam buğday unu (ben kepekli karışık kullandım)
2 çay bardağı pirinç unu
2/3 çay bardağı irmik
4 yemek kaşığı tuzsuz tereyağı (tepeleme olmasın)
3 yemek kaşığı üzüm pekmezi (ben harnup pekmezi kullandım)
1 çay bardağı ev yoğurdu
Önemli Uyarı: Çocuk doktorumuzun uyarısı ile ve yaptığım araştırmalar sonucu pekmezin ısıya maruz kaldığında zararlı olabileceği kanısına vardım. O yüzden pekmez yerine bal konulabilir.
YAPILIŞI:
- Malzemelerin tamamını yoğurma kabında karıştırın.
- Çok yoğurmadan ele yapışmayan bir hamur haline gelince streç filme sarıp 30 dakika buzdolabında hamuru dinlendirin.
- Dolaptan çıkarınca tezgaha streç film sarıp hamurun üzerine yağlı kağıt koyarak merdane ile 3-4 mm kalınlığında açın.
- Hamuru ister kurabiye kalıbı ile ister hamur kesme ruletiyle şeritlere ayırın. (Ben tırtıklı bıçakla kestim.)
- Kesilen hamuru streç filmden dikkatlice ayırarak yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizin.
- Önceden ısıtılmış 170 derecelik fırında 20 dakika pişirin. (Ben 30 dakikaya yakın tuttum. O yüzden bazıları biraz fazla kızardı ama tadı gayet güzel)
Bizimki sevdi. :)
Afiyet şeker olsun..
Not: Bu yazı, anne olduğum günden itibaren her türlü kararıma saygı duyup, desteğini ve özverisini her fırsatta hissettiren eşime-kızımın babasına-biricik aşkıma adanmıştır.
Not: Bu yazı, anne olduğum günden itibaren her türlü kararıma saygı duyup, desteğini ve özverisini her fırsatta hissettiren eşime-kızımın babasına-biricik aşkıma adanmıştır.
Tarif için teşekkürler, içine pekmez katmasak, pişince üzerine eklesek olur değil mi? Pekmezin yüksek ısıya maruz kalmaması için denenebilir sanırım.
YanıtlaSilCanım sıcacık yorumun için teşekkür ederim.Büsküvi çok başarılı ellerine sağlık sevgiler...
YanıtlaSilAnnelik zor :) Ozenli olsun diyorum guzel olsun duyoruz herseyi ogreniyoruz/ Eline saglik olsun. Afiyet olsun kucuk pasaya...
YanıtlaSilBahar006; piştikten sonra ekleyince üzerinde akar gider diye tahmin ediyor. Yine de bi deneyin.
YanıtlaSilDerya Sezgin; asıl ben teşekkür ederim geldiğiniz için. Sevgiler, selamlar..
YanıtlaSilMutfak Dilim; annelik zormuş ama bir o kadar da eğlenceliymiş, öğreticiymiş.. Sağol canım benim.. Paşa değil prenses benimkisi :)
YanıtlaSilÇocuğum olmadan önce daha kuralcıydım sanki şu anda ne yazıkki öyle bir anne değilim elbette kurallarım var kendimce:) kolikli bir çocuk annesi olarak emziğe da sallamayada ilk ben başladım mesela çok karşıyken :)
YanıtlaSilEllerine sağlık :)
Sevgiler
Nilgün Aydın; teşekkürler.
YanıtlaSilAylincim; bazı kurallarla çocuk büyütülmüyor maalesef. Bence kendine ve çocuğuna uygun olmalı koyduğun kurallar. Yoksa ters tepiyor. Emziğe ben de karşıydım ama kullanıyoruz. Öpüyorum canım..
YanıtlaSilKızını güle güle büyüt canım
YanıtlaSilTeşekkürler Reyhancım.
YanıtlaSilKızınız çok lokum oldu onun için her şeye değer. :) Şimdi anne babalar çok şanslı internet gibi bir bilgi hazinesi var önlerinde. Elinize sağlık çok da güzel görünüyorlar.
YanıtlaSilİlhan Bey; kesinlikle her şeye değer oluyorlar gün geçtikçe.. İnternet bazen çok faydalı, bazen de bilgi karmaşası.. Kafamın karıştığı çok oluyor. Ama kendime göre uyarlayıp kullanıyorum bilgiyi. Teşekkür ediyorum size..
YanıtlaSilNe güzel bir fikir. Ellerine de sağlık
YanıtlaSilAnnelik çok zor ama bir o kadar zevkli
Nilay Durukan; sağol canım. Genelde zordur hep güzel olan..
YanıtlaSilÇok lezzetli görünüyor benim canım çekti :)
YanıtlaSilSizi takibe aldım bende bloguma beklerim.
http://yagmur-serhats.blogspot.com.tr/
Yağmur Serhat; beğendiyseniz hemen yapın derim :) gelirim seve seve..
YanıtlaSilSelam
YanıtlaSilBebe biskuvisine bayılırım:)) sut cay ya da kahveye batırarak yemesi...hmmm
Üyenizim bu arada ben de beklerim sayfama eğer katılırsaniz çok mutlu olurum:)
fulyapimlezzetler.blogspot.com
Sevgiler...
Merhaba
YanıtlaSilBayılırım Bebe biskuvisine bir de caya kahveye ve süte batırarak yemeye..hmmm
Ben de sayfama beklerim, üyenizim bu arada, siz de katılırsaniz mutlu olurum çok :)))
fulyapimlezzetler.blogspot.com
Sevgiler...