Bu aralar Montessori eğitim sistemine merak sarmış durumdayım. Öyleki günlerdir bir çok makaleyi okuyup, konuyla ilgili blogları, grupları bu sayede takip eder oldum. Pinterest'ten yüzlerce fotoğrafa baktım. Hatta şu an yazdıklarımın altına sayfalarca bilgi yapıştırdım ama şimdi bakıyorum da anladığımı anlatsam daha fazla kişinin okumasını sağlarım ve belki de bu eğitim sisteminin farkındalığında benim de bir payım olur. İlgi duyanlar vereceğim linklerden detaylı bilgilere ulaşabilir. (Yazıdaki fotoğraflar Pinterest)
Montessori, dünyanın en başarılı eğitim sistemi sayılıyor. Aslında Montessori'ye eğitim sistemi demek biraz yanlış. Çünkü sistemden ziyade bir felsefe bu. Ve dünyada büyük başarılara atmış bir çok ünlü de bu eğitimi almış.
Öncelikle nedir bu Montessori? Montessori eğitimi 1870’te İtalya’da doğan Maria Montessori tarafından geliştirilmiş. Maria Montessori 1896’da Roma Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olarak ülkesinin ilk kadın tıp doktoru unvanını elde etmiş. Asistan doktor olarak çalışırken bir yandan da özel araştırma ve çalışmalarda bulunmuş, özellikle çocukların nasıl öğrendiklerini analiz etmiş.
Montessori’ye göre çocuk, içi yetişkinler tarafından doldurulacak boş bir kase değildir. Montessori felsefesinde "çocuğun bireyselliği" ön plandadır. Her çocuk, kendine özgü bir gelişime sahip bireysel bir kişiliktir. Çocuk asla kısıtlanmaz ya da yaptıklarından dolayı eleştirilmez. Aksine desteklenerek çocuğun olumlu kazanımlarının pekiştirilmesi sağlanır.
0-6 yaş grubundaki okul öncesi çocukları kapsayan bu eğitim sisteminin özü tamamen "çocuk merkezli". Günümüzdeki "müfredat merkezli" eğitim sisteminden bir çok farkı var. Montessori'de ödül yok, ceza yok, yetişkin tarafından programlanmış bir eğitim yok, oyuncak yok, şekerleme yok, öğretmen masası yok, toplu ders yok...
Peki ne var?
Özgür seçim var, hatalarını kendilerinin denetlemesi var, hareket etmek var, sessizlik var, sosyal ilişkilerinin kendileri tarafından kurulması var, çevrenin temiz ve düzenli olması var, özgür faaliyete dayalı bir disiplin var, alıştırmaların tekrarı var, özgüven var..
Montessori okullarında sınıflar, karma yaş sistemine
yönelik bir eğitim veriyor. Küçük çocuklar materyalleri ilk kullanmaya başladığında
kendisinden yaşça büyük ve deneyimli çocuklardan öğrenme imkanı bulabiliyor,
zaman geçtikçe çocuklar bu materyalleri kullanarak deneyim kazanıyor.
Montessori
sınıfları standart olarak düzenlenmekte olup kullanılan her materyal bütün
Montessori sınıflarında aynı. Montessori sınıflarında, çocuklar istedikleri
etkinlikleri yapabilmekte, okulda bulunan diğer alanları da istedikleri zaman
kullanabilmektedirler. Çocuğun istediği etkinliği seçmesi için gerekli ortam
hazır şekilde bulundurulmakta.
Montessori sınıflarında, materyaller çocuğun
fiziksel özelliklerine uygun olarak tasarlanmış. Hafif ağırlıkta, çocukların
boylarına uygun, orantılı, hareket edebilen mobilyalar, elini uzattığı zaman
yetişebileceği dolaplar, kolaylıkla kullanabileceği kilitler, kolay açılıp
kapanabilen çekmeceler ve kapılar, duvarda kolay uzanabileceği kıyafet
askıları, parmaklarıyla kavrayabileceği fırçalar, kısa-düz saplı süpürgeler
bulunmakta.
Çocuk materyalleri istediği şekilde seçebilmekte ve
kullanabilmekte, bu ortam çocukta kişisel disiplini geliştirmekte. Her
materyalden bir tane bulunduğu için çocuklarda, sırasını bekleme, uygun bir
çözüm yolu üretme, isteğini sonraya erteleyebilme gibi çok önemli sosyal
beceriler desteklendiği gibi aynı zamanda seyrederek öğrenme gibi dolaylı
öğrenmeye de katkı sağlanmakta. Çocuk bir materyali kullanmak istediğinde
arkadaşlarının çalışmasını beklemek zorunda. Bu yolla, çocuk başkalarının
haklarına saygı duymayı öğreniyor.
Montessori eğitim sisteminde:
- Çocuk, özeldir, tektir.
- Kendine has bir varlıktır.
- Çocuk etrafındaki maddesel dünyayı absorbe eder, gelecekte yetiştireceği kişi modelini biçimlendirir.
- “Çocuk, insanların mimarıdır.” Bu mimarlar farkında olmadan içlerindeki inşa planına uyarak kendi ritimleri doğrultusunda kendilerini geliştirmeye çalışırlar.
- Bu gelişime yetişkinler etki edemezler çünkü onlar inşa planını bilmemektedirler. Ancak, bir yetişkinin zamansız müdahalesi ya bu inşa planını tahrip edebilir ya da yanlış bir yöne yönlendirebilir.
- Montessori eğitiminin temel taşlarından birisi hazırlanmış çevredir. Çocuklar hazırlanmış çevredeki Montessori materyallerinden, bireysel ilgi ve eğilimine göre bağımsız olarak seçim yaparlar.
- Montessori okullarında çocuklar, istedikleri materyalle, istedikleri zaman, istedikleri yerde çalışırlar.
- Çocuklara istedikleri kadar tekrar etme imkanı sunulur. Erken öğrenen yeni bir çalışmaya geçebilecektir, çünkü öğrenmede herkesin farklı bir ritmi vardır.
- Materyallerdeki hata kontrolü çocuğun kendi hatasını bulmasıyla gerçekleşir. Başka birinden uyarıya, onaya ve düzeltmeye gerek kalmaz. Kendi kendisini düzeltmesine olanak sağlar. Böylece yetişkinden bağımsızlaşmak doğal olarak gerçekleşir.
Montessori'de ilgimi çeken bir şey de
çocuğun yatağının yer yatağı olması. Bu sistemi uygulayan arkadaşlarımın
söylediklerine ve benim okuduklarımdan anladığıma göre çocuk uyurken kafes gibi
bir yatağın içine konulmadan, uykusu geldiğinde kendiliğinden uyuyabilmeli.
Uyandığında da bir başkasının yardımı olmadan yataktan çıkabilmeli. (Tabiki
burda çocuğun kendi kendine uyumaya alışkın olması ve yer yatağının evin
koşullarına uyum sağlayabilmesi önemli)
Montessori'de kafama takılan
tek şey, bu eğitimin verildiği bir okulda eğitim alan bir okul öncesi çocuğu,
geleneksel yöntemlerle eğitim veren bir okulda eğitim hayatına devam ettiğinde
zorluk yaşar mı? Kesinlikle yaşar gibi görünüyor ama bu felsefe çocuğun yaşam
tarzına geçtiyse bulunduğu ortamda da devam ettirebilir diye düşünüyorum.
Montessori sistemine gelen eleştiriler de yok değil. Çocuk gelişimi için oldukça faydalı yaklaşımlar içerse de, bu yaklaşımlar nedeniyle bazı uzmanlar ve ebeveynler tarafından eleştirilebiliyor.
Ben bu sistemi çok sevdim. Atatürk de zamanında bu sistemi öğrenin, öğretin diye söylemiş. Ülkemizde Montessori okulları giderek yaygınlaşmakta ama bence hala yeterli sayıda değil. Biz şöyle bir yol izlemeye karar verdik. Montessori'nin evde yapılan etkinlikleri var. Oyunlar, öğretiler gibi.. Montessori'nin felsefesine sadık kalacak şekilde onları verebildiğimiz kadar ufaklığa vermeye çalışacağız.
Evimizi şartlarımız el verdiği sürece çocuğumuzun yaşam alanına saygı duyacak şekilde düzenleyeceğiz. Benim düşünceme göre bir insanın hayattaki başarısı süper okullarda okumak, süper notlar almakla ölçülmemeli. En iyi okullarda okuyup özgüveni olmayan birey olacağına, yeteneğinin ne olduğunu bilen ve sürekli kendini yenileyen, geliştiren, kendisi ve çevresiyle barışık olan, zekasını heyecan duyduğu şeylere adayan biri olsun. Varsın 100 almadan ortalama notlarla geçsin..
Montessori ile ilgili detaylı bilgilere buralardan ulaşabilirsiniz:
http://danaspinkribbon.blogspot.com.tr/2013/02/50-montessori-activities-for-2-year-olds.html
Montessori Felsefesi hakkında bir çok bilgiye, bu konuda oluşturulan platform üzerinden de ulaşabilirsiniz.
Montessori Felsefesi Platformu: http://www.montessorifelsefesi.com
Ayrıca, Türkçe'ye "Montessori Çılgınlığı" adı ile çevrilen "Montessori Madness" kitabının yazarı Trevor Eissler'ın Montessori Eğitimi ile Klasik Eğitim arasındaki farkı anlatan ve İstanbul Montessori Enstitüsü (İME) tarafından Türkçe'ye uyarlanan bu videoyu da izleyin derim.
Montessori Felsefesi hakkında bir çok bilgiye, bu konuda oluşturulan platform üzerinden de ulaşabilirsiniz.
Montessori Felsefesi Platformu: http://www.montessorifelsefesi.com
Ayrıca, Türkçe'ye "Montessori Çılgınlığı" adı ile çevrilen "Montessori Madness" kitabının yazarı Trevor Eissler'ın Montessori Eğitimi ile Klasik Eğitim arasındaki farkı anlatan ve İstanbul Montessori Enstitüsü (İME) tarafından Türkçe'ye uyarlanan bu videoyu da izleyin derim.
Aslında farkında olmadan içimde Montessori eğitmeni gizliyormuşum da haberim yokmuş. Yakında bu sistemi bilmezden önce yaptıklarımı sizlerle paylaşacağım.
Görüşmek üzere..
Merhaba!
YanıtlaSilBlogunuzu yeni gördüm ve daha ilk yazıda durakladım. Hem okuması zevkli hem de faydalı bilgiler içeriyor, yazınız. Paylaşım için çok teşekkürler. Zevkle takip edeceğim.
Umarım benim blogumda siz de ilginizi çekecek birşeyler bulursunuz, beklerim.
www.nowacraft.blogspot.com
Nowacraft; çok mutlu ettiniz beni.. Ben de sizi merakla takip edeceğim..
YanıtlaSilBenim de kızım olduğu için iyi oldu bu bilgiler. Teşekkür ederim.Ayrıca uyarın için de teşekkür ederim. Hemen düzelttim.
YanıtlaSilBak Bu Harika; yardımcı olabildiysem ne mutlu bana..
YanıtlaSilTuğba Nohutlu; teşekkür ederim. Tabiki.. Benden de sevgiler..
YanıtlaSilcok güzel bilgiler yzmıssınız evet okulları cok pahalı ama evde elimden geldiğince etkinliklerini yapıyoruz cokda faydasını gordum kızım 2 yasında cogu işini kendisi yapıyor. blogunada bayıldım ve takibe aldım sevgiler ;)
YanıtlaSilGülşah Önen; biz de şimdilik evdeki etkinlikleri yapmaya çalışıyoruz. Okulların sayısı artsa o kadar pahalı olmaz belki. Bloğunuzda yavrularınızı ve paylaşımlarınızı gördüm. Allah bağışlasın 41 kere maşallah çok tatlı evlatlarınız. Her anne bu kadar bilinçli ve içten olamıyor maalesef. Çok iyi bir annesiniz bana göre. Seni ve bloğunu keşfetmiş olduğum için öyle mutluyumki. Resmen "annelik kılavuzu" gibi bir blogun var. Anlatımınız da bir o kadar içten. Teşekkür ediyorum güzel yorumuna.
YanıtlaSilPaylaşımınız için teşekkür ederim.Bende iki çocuk babasıyım,eşim ve bende öğretmeniz kendi çocuklarımız için özellikle eşimin ne kadar doğru şeyler yaptığını farkettim.Adı ne olursa olsun her bir yöntemin bir ekonomik bir de kültürel boyutu vardır.Ekonomik boyutta çocuklara ortam hazırlamak için sarf etmeniz gerekenler var,;kültürel boyutta ise her anne ve babanın çocuklara karşı göstermiş oldukları tavır ve davranışlar vardır.Biz aile olarak çocuklarımıza bırakacağımız bir mal veya mülkün peşinde olmadık.Elde ettiğimiz tüm kazancımızı çocuklarımız için ve kendi mutluluğumuz için kullanıyoruz. Hayatta mutlu ve huzurlu olan bireylerin yetişmesi için öncelikle ebeveynlerin iyi bir anne ve baba olmaları gerekir.Anne ve baba okullarının açılması ve bu okulların tamamen ücretsiz olması gerekir.Bu çok önemlidir.
YanıtlaSilRamazan Atalay; öncelikle yorumunuz için teşekkür ederim. Çocuklarına bırakacağınız en güzel mirasın "mutluluk" olması ne kadar güzel.. Sizi ve eşinizi yürekten kutluyorum. Mutlu ve huzurlu bireylerin yetişmesi, mutlu ve huzurlu ebeveynlerden geçiyor. Anne-baba okullarının yaygınlaştırılması ve ücretsiz olması konusunda sizinle hem fikirim. Ailenize ve size sevgilerimi sunuyorum..
YanıtlaSilMerhabalar, çok güzel bilgileri bir araya getirmişsiniz, emeğinize sağlık :) Türkiye'de Montessori ile ilgili yeterli bilgi bulunmuyor, bu nedenle Montessori'ye dair bilgiler paylaştığımız bir site kurduk: http://www.montessorifelsefesi.com/ İlgilenenler için çok detaylı araştırmalar yapıp yazılar yayınlıyoruz :)
YanıtlaSilYorumunuz için teşekkür ederim. Montessori'nin felsefesini doğru bir şekilde yaygınlaştırmak belki de eğitim sistemimize en büyük fayda sağlayacaktır. Sitenizi merakla inceleyeceğim.
Sil